Yazar: Ayşe
Kulin
Tür: Roman
Eğitim: Lise
öğrenimini 1961 yılında Amerikan kız Koleji’nde tamamladı. Buradaki eğitim sürecinde
yazar olmaya karar verdi. Eşiyle beraber Londra’ya yerleştikten sonra burada
London School of Economics’te 1962-1964 yılları arasında sosyoloji eğitimi
aldı.
Kitabın konusu çok
açık ve akıl oyunları gerektirmeyen bir derinliği var. Kitap bellek kaybı
nedeniyle bir kliniğe getirilmiş olan Gizem'in buradaki birkaç enstantanesi ile
başlıyor. İlk sayfalarda konu açısından sizi kendine çekmeye başlayan kitap
birkaç sayfa sonra okuyucunun beklentisini karşılayamıyor. 2017 bu kitabın ilk
basım yılı. Fetö olaylarının bir önceki yıl yaşanmış olmasından ötürü birkaç
kere bu konuyla ilişik olacak şekilde olayların içinde Fetö'yü iğneleyecek
cümleler kuruluyor. Fakat bu o kadar basit bir şekilde yapılıyor ki keyifli
olmuyor, vay be dedirttirmiyor. Aynı durum Işid için de geçerli. Hepimizin
gazetelerde okuduğu, oturumlarda dinlediği kadarının çok daha basitini
görüyorsunuz kitapta. Onlarla ilgili yazılan her ne varsa kıymetli
gelmiyor size.
Gizem'in sevgilisi
bir savaş muhabiri, Suriye'de yaralanıyor, Mardin'e ağır yaralı bir şekilde
getirtiliyor, Gizem yani Esra TUS'A hazırlanan bir doktor olarak koşa koşa
oraya gidiyor, gözü gibi sevgilisine bakıyor, kurtulduğunu görüyor. Sevgilisi
O'na bir çipi gerekli bir insana ulaştırmasını istiyor. Bu işi yerine getirmeye
çalıştığı esnada Esra bir kaza geçiriyor çünkü bu çipin peşine başkaları da
düşüyor. Esra klinikte tanıştığı doktor olan Orhan'la bu bilgiyi paylaşıyor ve
bir şekilde o çipin içeriğini de öğreniyorlar ve şok oluyorlar. Maalesef bu
çipin içeriği kitabın içinde o kadar havada kalıyor ve paylaşılmıyor ki
kitap size basit gelmeye başlıyor. Akıl kurgusu yapılmış ve yaptırılan hiçbir
şey yok. En sonunda sevgiliyle karşılaşıyor Esra, O'nu istemediğine karar
veriyor ve Antalya'ya babasına dönüyor. Kitabın konu gidişatı kısaca
budur.
Ben kitabın
yarısına geldikten sonra sadece bitirmek için kitabı okumaya devam ettim.
Bitirdiğimde ise en ufak etkilendiğim bir noktanın olmadığına veya bir cümlenin
bende iz bırakmadığına kanaat getirdim. Ülke çalkantılarını bir iki cümlede
çabucak geçen ve olayların bu çalkantıların içinde geçtiği bile tam olarak
anlaşılamayan, neden-sonuç ilişkileri ve içerikleri es geçilmiş bir kitap
olarak bana yansıdı. Bu kitapla ilgili benim paylaşacaklarım bununla
sınırlıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder